Skip to content Skip to footer

Disleksi neden bir sır olarak saklanıyor? 4 Büyük Neden.

Go Red for Dyslexia kampanyamızın – ve genel olarak Disleksi Farkındalık Ayı’nın – başarmak istediği en büyük şeylerden biri, hiç kimsenin disleksiye sahip olduğunu saklamak zorunda hissetmediği bir dünya yaratmaktır.

Ancak bu her zaman o kadar basit değildir. Hepimiz nöroçeşitliliğimiz ve hangi konularda desteğe ihtiyaç duyduğumuz konusunda özgür ve açık olabileceğimiz bir dünyada yaşamak istesek de, gerçekte birçok insan disleksisini yetişkinliğe kadar gizlemeye devam ediyor. Bunu, karşılaşabileceğimiz zorluklardan veya olumsuz sonuçlardan korktuğumuz için yapıyor olabiliriz. Bu korkular iş yerinde, hobilerimizi yaparken veya günlük sosyal etkileşimlerimizde ortaya çıkabilir. Veya sadece disleksimizin kendimizle olan ilişkisini tartışmak istemeyebiliriz; çünkü farkındalık, pozitiflik ve kapsayıcılık alanında büyük ilerlemeler kaydetsek de, bazı yerlerde ve insanlarda önyargılar hala mevcut ve bu da kendimizi savunmasız ve izleniyormuş gibi hissetmemize neden olabilir.

Disleksinizi açıklamak her zaman sizin kararınız olmalıdır. Disleksi topluluğundaki bazı uzmanlar, disleksisini gizli tutmak isteyen ve eğitim desteğiyle aralarına duvar ören gençlerle karşılaştıklarında, bu karar bazen karışık hale gelebilir; ancak gerçek şu ki: Hiç kimse disleksisi nedeniyle kendini aşağı hissetmemeli ya da bunun olumsuz sonuçlarından korkmak zorunda kalmamalıdır.

Bir yetişkin olarak, ister işvereninize ister sosyal grubunuza, kendinizi açmak zorunda kalmamalısınız. Ancak üzerinde düşünmemiz gereken bir şey de, birinin disleksisini açıklamaması ve belirli bir durumda destek istememesinin genellikle önemli bir faktörden kaynaklandığıdır. Bu faktörleri daha iyi anlayarak, disleksiye sahip insanlarda stres yaratan unsurlara doğrudan bir bakış açısı kazanabiliriz. Bu, hem topluluk hem birey hem de bir organizasyon olarak üzerinde düşünmemiz gereken bir şey olduğunu gösterir.

Neden 1: İş teklifi alma veya kariyer ilerleme şansını zedeleyeceğini düşünebilirler.

Bize ne söylüyor: İş yerleri (ya da potansiyel iş yerleri), disleksi ya da diğer nöroçeşitli yetenekler için optimize edilmemiş görünüyor. Farklı düşünen ve çalışan kişilerin terfi aldığını ya da ödüller kazandığını görmüyorlar ve destekleyici bir teknoloji ağı veya sorumluluk düzenlemeleri mevcut değil. Destek, sadece bir Microsoft Teams görüşmesinin sonunda değil, işverenlerin bu konuda proaktif olması gerekiyor. Tüm çalışanlara, iş kalitesini artıracak düzenlemelerle ilgili bilgilendirici e-postalar göndermek ve iç ilerleme yapılarını yakından incelemek, iş yerlerinin bu konuda daha duyarlı olmasını sağlayabilir.

Neden 2: Zekâları ya da eğitim seviyeleri hakkında olumsuz bir algı yaratacağını düşünüyor olabilirler.

Bize ne söylüyor: 2022 yılında bile, disleksi hakkında hala büyük önyargılar ve yanlış algılar var. Disleksinin zekâyla ilgisi olmadığını biliyoruz ve dünya genelinde milyonlarca disleksiye sahip kişi harika işler başarıyor. Ancak ne yazık ki, herkes bu gerçeğe henüz ulaşmış değil.

Disleksinin zekâsızlık anlamına geldiği yanlış inanç, uzun yıllar boyunca yaygın olarak kabul edildi, ancak bu tamamen yanlıştır. Bu durum, disleksiyle ilgili olumsuz klişeleri ortadan kaldırmak için daha fazla çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Daha fazla disleksiye sahip karakterlerin medyada yer alması, ünlülerin disleksi hakkında açık konuşması ve disleksi ile ilgili ana akım bilgilere daha çok yer verilmesi, bu algıları değiştirebilir.

Neden 3: Utanıyor olabilirler ya da disleksiyi kişisel bir başarısızlık olarak görüyor olabilirler.

Bize ne söylüyor: Disleksi hakkında yanlış bilgilendirme hala yaygın. Özellikle eski nesillerde, disleksinin kişisel bir başarısızlık olduğu, birinin daha çok çalışarak bu durumu “aşabileceği” ya da “baş edebileceği” düşüncesi yaygın. Bu tür düşünceler, disleksinin desteklenmediğinde öğrenme üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini göz ardı eder ve bireyi, büyürken, öğrenirken ya da iş hayatına adım atarken aldığı yetersiz destek için suçlar. Yine, bu durumun daha iyi bilgi ve temsil eksikliğinden kaynaklandığını görüyoruz. Disleksiyi doğru tanıtmak ve daha küçük yaşlardan itibaren eğitimi doğru yönlendirmek, bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Neden 4: Sosyal dışlanmaya yol açacağından korkuyor olabilirler.

Bize ne söylüyor: Bu oldukça karmaşık bir konu. Disleksi hakkındaki yanlış bilgiler, en yakın ilişkilerimizde, arkadaşlarımızda ve ailelerimizde bile var olabiliyor. Bu, bazen değişimi başlatmak için ilk adımı bizim atmamız gerektiğini gösteriyor ki bu zorlayıcı bir sorumluluk olabilir.

Disleksiye sahip kişiler, yazılı içeriğin baskın olduğu bir dünyada izole olmuş hissedebilirler. Bu izolasyonun sosyal ve arkadaş çevresine de yansıyacağından endişe edebilirler. Örneğin, bir arkadaşları kitap okuma grubu başlatırsa, disleksiye sahip olanın davet edilmeyeceğini düşünmek veya uzun mesajlar göndermenin anlamsız olduğunu varsaymak gibi yaygın ve tamamen yanlış inanışlar olabilir. Bu, kişinin arkadaş grubunun disleksi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını gösteriyor.

Eğer kendinizi rahat hissediyorsanız, bu konuda bir konuşma başlatmak iyi bir adım olabilir. Disleksiye sahip olmanın sizin için ne anlama geldiğini ve başkalarının size nasıl yardımcı olabileceğini açıklayarak, daha iyi bir iletişim ortamı oluşturabilirsiniz.